bazı toplumlarda günümüzün aksine ''yaşlılık'' iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu. Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü. Gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise ''ailenin yüz karası'' olarak bakılırdı
Japonya'da imparator buşido devrinde samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı
Avustralyalı kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, filipinlerde yaşayan efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi
Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.
Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu
Kirliliğin temel kural olduğu ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle:
• ortaçağda avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı. Kastilya kraliçesi isabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
Tuvaletle henüz tanışmayan avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. Yüzyıla kadar sürdü. Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.